6.6.16

Ramazan Geldi Sofralar Hareketlendi

Merhaba sevgili okurlarım,
Görüşmeyeli nasılsınız?
Beni sorarsanız çok iyiyim :)
Diyetisyen olarak geçirdiğim ilk 6 Haziran'ım, Ramazan Ayı'nın başlangıcına denk geldi
ve bu özel günde bir hayalim daha hayat buldu :)
İki yıl önce yine bir Haziran ayında Dietos'un doğuşunu sizlere ilan etmiştim.
Nasıl heyecanlı nasıl da mutluydum, inanın şuan çok daha fazlasını hissediyorum...
Bundan böyle www.izanisik.com ile bana ulaşabileceğinizi ve online beslenme danışmanlığı hizmeti alabileceğinizi aklınızın bir köşesine yazın derim :)
Bu kısa ön bilgiden sonra asıl konumuza geçiyor, Dietos'tan daha fazla rol çalmıyorum :)

Tekrar merhaba ;)
Ramazan-ı Şerifleriniz hayır olsun efendim.
Sizinde bildiğiniz gibi her Ramazan Ayı'nda biz diyetisyenler benzer şeyleri anlatıyoruz;
tatlıları sınırlı yiyin, pideyi şu kadar yiyin, iftarda ara verin öyle yiyin vs. gibi.
 Hepsi doğru, çokta doğru. Ancak sizler bunları yapmakta biraz zorlanıyorsunuz onu da adımız gibi biliyoruz.
O yüzden ben bugün farklı bir yol denemeye karar verdim.
Pek hoşunuza gitmeyebilir şimdiden söyleyeyim, fakat artık iki yılı birlikte geride bıraktık ve iyi kötü bir samimiyetimiz var öyle değil mi? ;)

Söyleyin bakalım bana, nedir bu oruç tutmak? Nedir Ramazan Ayı? Neden önemlidir?
İçimizi kötülükten, fesatlıktan; kendimizi çirkin davranışlardan uzak tutarak açlık çeken kimseleri anlamamız için sahurdan iftara kadar bir şey yiyip-içmeden sabrettiğimiz bir olaydır, oruç tutmak.
Ve bunu yaparken de yapmış olmak için değil gerçekten bu ruhu hissederek yaparsak yaptığımız şey gerçek olur. Anlayışın, sevginin, merhametin ayıdır bu ay. Ah keşke her ayı, her günü böyle yaşayabilsek... 



Önce bir düşünün. Gerçekten istediğiniz için, içinizden gelerek mi oruç tutuyorsunuz?
Cevap, evet ise bu 1 aylık süreç boyunca 17 saatlik açlığa tahammül ederken, geriye kalan 7 saatte de kendinize hakim olacaksınız. Bunun aması fakati yok.
Doyurucu ve kaliteli bir sahur menüsü sizi 17 saatlik açlıkta iyi bir şekilde idare eder.
Ancak önemli olan iftarda kendinize hakim olmak ve hala sıcak yaz günlerine denk gelen Ramazan'da dehidratasyonu (vücuttan su kaybı) önlemek adına bolca su içmektir. Bunun yanı sıra iftarda bir süre sonra sade maden suyu tüketerek vücudunuzun mineral dengesine katkı sağlamış olursunuz.
Dehidratasyon yüzünden iftara doğru halsizlik, yorgunluk, vücutta çeşitli ağrılar özellikle baş ağrısı gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir ve bunlara da hazırlıklı olmak gerekir.
Bu yüzden besin alma hakkınızın serbest olduğu 7 saatlik süreçte bir gün içerisinde almanız gereken su ve sıvıyı mutlaka almanız gerekir.
Şimdi bu ay beslenmemizin nasıl olması gerektiğini size örneklerle anlatmak istiyorum

Sahur Beslenmesi

Sahurda kahvaltıya benzer bir öğün oluşturmak en doğrusu olacaktır.
Ve bu öğünün baş tacı ise bir yumurtadır.
Yumurtayı haşlama tercih ederseniz gün içerisinde susama hissiniz daha az olacaktır.
Bunun yanında az tuzlu veya tuzsuz peynir
5 adeti geçmeyecek şekilde tuzsuz zeytin
 Mutlaka domates/salatalık/yeşillik
Tam buğday ekmeği/ çavdar ekmeği veya kepekli ekmek
Meyve ve yanında süt/yoğurt

*Miktarlar bireysel farklılık gösterir.

İftar Beslenmesi1 adet hurma
1-2 kepçe çorba
1 çukur tabak etli/kıymalı/tavuklu sebze yemeği
(Demek istenilen hem et grubundan hemde sebze grubundan besin tüketilmesidir.)
1 kase yoğurt
1 kase salata
Tam buğday ekmeği/ çavdar ekmeği veya kepekli ekmek

*Miktarlar bireysel farklılık gösterir.


İftardan 1-1,5 Saat Sonra

Meyve
veya
haftada 2-3 gün küçük bir porsiyon tatlı
(mümkünse az şekerle veya tatlandırıcıyla yapılmış sütlü tatlılar veya 2 top dondurma)

*Miktarlar bireysel farklılık gösterir.


Uyumadan 1,5-2 Saat Önce

Süt/yoğurt/kefir

*Miktarlar bireysel farklılık gösterir.

Bütün bunların yanı sıra bazı puf noktalar da var:
[ Evet, püf değil puf noktalar bunlar, okudukça puff diyebileceğiniz noktalar ;) ]

- Baharatlı ve bol salçalı yemekler daha çok su ihtiyacı yaratır bu yüzden bunları tercih etmiyoruz.
- Şekerli, gazlı içecekler yine daha çok susama hissi oluşturur, bu yüzden bunları tüketmiyoruz.
- Çay ve kahve tüketimi dehidratasyona sebep olur dolayısıyla çok sınırlı tüketiyoruz.
- İftarda mutlaka protein (et/tavuk/balık/kurubaklagiller), pişmiş sebze, salata, yoğurt ve ekmek/pilav/makarna tüketmeye özen gösteriyoruz.
- Tatlı tüketimini haftada 2-3 gün ile sınırlandırıyoruz.
- Ramazan pidesi çok güzel evet :) ancak onu da sınırlı tüketiyoruz.



UNUTMAYIN!

Ramazan boyunca günde 4 öğün beslenmeye dikkat ederek, yukarıda yazanlara paralel beslenerek, iftar sofrasında sakin olup yavaş yemeye ve iyi çiğnemeye özen göstererek her şey yolunda gider.
''E sende çok şey istiyorsun, biz nasıl yapalım onu'' gibi bahaneler hiçbir şekilde kabul edilmemektedir, bilginize...
Herkese hayırlı ramazanlar diliyorum :)

Sevgiler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder